-
1 maintien
-
2 upright position
1. ayakta dik duruş pozisyonu 2. dik pozisyon -
3 erect position
ayakta dik duruş pozisyonu -
4 erect position
ayakta dik duruş pozisyonu -
5 posture
n. poz, duruş, durum, tavır, hal, vaziyet————————v. poz vermek, yapmacık tavır takınmak, taslamak* * *1. postür 2. dik dur (v.) 3. duruş (n.)* * *['pos ə]1) (the way in which a person places or holds his body when standing, sitting, walking etc: Good posture is important for a dancer.) duruş, poz2) (a position or pose: He knelt in an uncomfortable posture.) pozisyon -
6 poise
n. denge, duruş, havada asılı kalma, dengelilik, temkin, kendine hakim olma————————v. dengede tutmak, dengelemek, asılı durmak, havada durmak, dik tutmak (baş), kaldırmak (baş)* * *1. ağdalık birimi 2. denge sağla (v.) 3. denge (n.)* * *[poiz] 1. verb(to balance: He poised himself on the diving-board.) dengelemek2. noun1) (balance and control in bodily movement: Good poise is important for a dancer.) denge2) (dignity and self-confidence: He lost his poise for a moment.) kendine güven; ağırbaşlılık•- poised -
7 poise
özgüven; denge, durus sekli, dengelemek, dengede tutmak; kendine hâkim olmak; (basini) dik tutmak, kaldirmak; asili durmak, sarkmak
См. также в других словарях:
rahat duruş — is., sp. 1) Alıştırmalar arasında dinlenmek için eller arkaya dik olarak birleştirilmiş, bacaklar önde veya yana yarım adım duruşunda vücudun aldığı gevşek durum 2) ask. Rahat komutuyla geçilen duruş biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük